ERZİNCAN ADLİYESİ
DENETİMLİ SERBESTLİK NEDİR

DENETİMLİ SERBESTLİK NEDİR ?

DENETİMLİ SERBESTLİK FELSEFESİ VE KAVRAMI

 

Çağdaş anlamda ceza hukuku sadece cezalandırıcı değil, aynı zamanda suçu önleyici tedbirleri de içeren bağımsız ve özerk bir hukuk dalı olup insan haklarını koruyan sosyal bir savunma aracıdır. Foucault’nun “Hapishanelerin Doğuşu” eserinde gelişimini anlattığı hürriyeti bağlayıcı cezaların büyük önem kazandığı 18. yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar bu cezaların olumlu sonuç vermek ve suçluyu iyileştirme bakımından her zaman yeterli etki yapmadığı anlaşılmış bu nedenle infaz rejimlerinde suçlunun iyileştirilmesi ve topluma yeniden kazandırılması amacıyla sürekli değişiklikler yapılmıştır. Buna rağmen, kısa ve uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak mümkün olamamıştır.

 

         18. yüzyıldan itibaren fiziksel ceza yerine hürriyeti bağlayıcı cezalar getirilmiştir. Ancak bu cezalarda suçu önleme ve suça karışan bireyi iyileştirme konusunda yetersiz kalmıştır. Özellikle mevcut ceza adalet sistemi iki konuda başarısız olmuştur. Birincisi; cezanın suça karışan bireyleri iyileştiremediği, davranışlarını değiştiremediği, yeniden suç işlemelerini önleyemediği, ikincisi de; mevcut ceza adalet sisteminin mağdurları yalnız bırakarak düş kırıklığına uğraştığının anlaşılmasıdır. Yaşanan bu sorunlardan, toplumsal düzen ve barış olumsuz etkilenmiştir. Bu sorunlara çözüm arayışı için öncelikle Anglo-saxon ülkelerinde “onarıcı adalet” kavramı ortaya çıkmıştır.

 

Onarıcı Adalet anlayışına göre;

 

Hedeflenmektedir.

 

         Cezaevinin doğası gereği, ortaya çıkan engelleyici ve iyileştirici fonksiyonları arasındaki çelişkiye dair geleneksel düşüncelerin yanında; hapsetmenin insani olmayan yönü, toplu olarak yaşamanın insan kişiliğini zayıflatıcı etkisi gibi olumsuz etkilerinin yanı sıra hapis cezasının suç oranlarını düşürmede yetersiz kaldığı ortaya konduğundan, suça karışan bireyin cezaevi dışında bir uygulamaya tabii tutulması yönündeki hareketi güçlendirmiştir. Bu kapsamda ceza adalet sistemlerinin amacı birçok ülkede gözden geçirilmiştir. Bunun sonucu olarak çağdaş ceza infaz sistemlerinin temel amacının; hükümlünün sosyalleşmesini teşvik etmek, yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek; üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak, böylece özel ve genel önlemeyi sağlamak ve toplumu suça karşı korumak olarak belirlenmiştir.

 

         Çoğu ceza sistemlerinin temel bir ögesi olan ve 18. Yüzyılın başlarında çok bilinmeyen denetimli serbestlik, suçlulara daha insanı ve etkili muamele yapma arzusu sonucu ortaya çıkmış ve bu suretle eskimiş geleneksel infaz sisteminde ciddi bir aşama kaydedilmiştir.

 

Günümüzde Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, Estonya ve Çek Cumhuriyeti’nde “Probation” , “yardım” ve “arabuluculuk” gibi çeşitli isimler altında adlandırılan ve bu amaçla kurulmuş teşkilatlanmaların ve kurumların olduğu görülmektedir.

 

Denetimli serbestliği kabul eden ülkelerdeki uygulamalara göre denetimli serbestliğin tanımı ve anlamı değişmekle birlikte birçok ülkede denetimli serbestlik, ceza yargılamasının parçası ve bir ceza infaz yöntemi olarak kabul edilmektedir. Denetimli serbestlikte, sosyal anlamda suçlunun topluma kazandırılması esas alınmaktadır.

 

Denetimli serbestlik doğrudan doğruya hapis cezası dışında alternatif yaptırıma mahkûm edilen kişileri, koşullu salıverilen cezası tamamen veya kısmen ertelenen ya da şartlı cezaya mahkum edilen kişilerin düzenli olarak belli bir merkezdeki kişilerin denetimi, gözetimi veya tedavisine yönelik olarak belirlenen yaptırımlara tabi tutulmasıdır. Bu sistem ile denetime tabi tutulan kişiye, belirlenecek deneme süresinde sosyal çevrelerinden koparılmadan toplumda kalma şansı verilerek, toplum düzeninin sağlayan kurallara uyma,  isteklerini ispat fırsatı sunmaktadır. En geniş anlamıyla denetimli serbestlik bir suçlunun toplumla yeniden bütünleşmesine katkıda bulanacak tüm faaliyetleri kapsar. Bu anlamda denetimli serbestlik daha düşük suç oranına, daha az yeniden suç işlemeye ve daha güvenli bir topluma götüren sosyal ve cezai politikanın bir parçası olarak görülür. Bu ceza adalet sistemine yapılmış bir ek değil sistemin önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır.

 

Denetimli serbestlik, genel anlamda suçluların toplumda gözetimi ve izlenmesini ifade etmekte olup bu çalışmalar sırasında, sosyal yardım yöntemlerinin uygulanmasını, suçlunun sorunlarının olumlu bir biçimde çözümlenmesine engel olan zorlukların giderilmesine, bireyin çevresine uyumunu sağlamayı ve suçluyu sosyal ve hukuksal sorumluluklarını yerine getirmeye ve yönetmeye ilişkin işlem ve faaliyetleri kapsamaktadır.

 

Yukarıdaki tanımların da ortaya koyduğu üzere denetimli serbestlik ceza ve adalet sisteminin bir parçasıdır ve esas olan işlediği suçtan dolayı ceza almış kişinin topluma yeniden kazandırılması için ihtiyaç duyulan her türlü hizmet ve program ve kaynaklarının sağlandığı alternatif bir ceza infaz sistemidir.

 

DENETİMLİ SERBESTLİK TEMEL İLKELERİ

İnsan onuruna saygı ve dürüstlük: Denetimli serbestlik hizmetlerinde görev alanlar; insan haklarına saygı, dürüstlük ve kararlılık çerçevesinde hareket eder; görevlerini yerine getirirken aşağılayıcı, onur kırıcı veya küçük düşürücü davranışlarda bulunamaz.

Gizlilik: Denetimli serbestlik hizmetlerinde görev alanlar; suçtan zarar gören, şüpheli, sanık, hükümlü ya da bunların ailesi hakkında öğrenmiş olduğu bilgilerin veya düzenlediği raporların gizliliğini korumak zorundadır. Bu bilgiler kanunun zorunlu kıldığı hâller dışında hiçbir kurum ve kişiye verilemez.

Tarafsızlık: Denetimli serbestlik hizmetlerinde görev alanlar; görevleri ile ilgili belgeleri inceleyebilir; ancak buradan elde ettiği bilgilerle ilgili olarak soruşturmanın gizliliği ilkesine uymak, tarafsızlığına gölge düşürecek davranış ve ilişkilerden kaçınmak ve davanın taraflarına eşit uzaklıkta olmak zorundadır.

Çocuğun yüksek yararı: Denetimli serbestlik hizmetlerinde görev alanlar; yetişkin ve çocuklar hakkında yürütülecek işlemler ayrı ayrı yapılır ve çocukların yüksek yararının korunmasına özen gösterilir.